Cumhuriyet Bayramı 2017
Cumhuriyetimizin 94. Yılı Perpa’da törenle kutlandı. Törene, Perpa A ve B Blok Yönetim kurulu üyelerinin yanında, Perpa çalışanları ve esnaf katıldı.
Coşku içinde geçen törende Persiad ve Perküder, Atatürk’ün en sevdiği oyun, zeybek üzerine bir kareografi hazırladılar. Tören, çelenklerin konulmasının sonunda Perpa A ve B Blok başkanlarının konuşması ile devam etti.
Başkanımız Hasan Sezgin’in Cumhuriyet Bayramımızın 94. Yıl konuşması..
Değerli Konuklar,
Sevgili Perpa’lılar,
Bugün burada, Türk ulusunu bağımsızlığa kavuşturan Büyük Önder
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün çağdaş uygar ülke olma
yolunda, bizlere bırakmış olduğu en büyük miras olan, laik ve
demokratik Cumhuriyetimizin ilanının 94. yılını birlikte kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz.
Hepiniz hoş geldiniz.
Cumhuriyet Bayramımız Kutlu olsun.
Yıl 1919 Anadolu taşıyla toprağıyla kan ağlıyor…
Anadolu insanında bir sessizlik, bir durgunluk…
Elde hiçbir şey yok… Ne top, ne tüfek, yara derin şartlar ağır…
Her şeyini yitiren Anadolu insanı umudunu yitirmemiş.
Anadolu’dur bu teslim olur mu düşmana… Bu topraklar bin yıllık kardeşliğe alışıktır da, alışmamıştır teslimiyete, tutsaklığa…
Ne diyor du, Ahmet Arif,
Dayan kitap ile
Dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile Sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Direndi Anadolu düşmana teslim olmadı, taşıyla, toprağıyla, kadınıyla, erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla dayandı, işte bu direniş bütün dünya mazlumlarına umut, iç ve dış düşmanlara ise hezimet oldu.
Cumhuriyet dünyadaki en büyük destanlardan biridir, Devrimdir. 1789
Fransız devrimi, ülke içinde monarşiye karşı,1917 Rusya devrimi, aynı
şekilde ülke içinde yönetime karşı yapılmış bir halk devrimidir. Oysa
Cumhuriyet, içeride saltanata karşı, dışarıda ise, ağzından salyalar akan, yeni sömürgeler arayan emperyalist, ülkelere karşı, Sevr antlaşması ile yok sayılan bir milletin var olma mücadelesidir, yaşam mücadelesidir, bütün olumsuzluklara rağmen hayata geçirilen bir bağımsızlık nişanıdır. Dünyada benzeri yok denecek kadar azdır.
Her yanı destan kokan bu topraklar da son destanı yazmak Büyük Önder Atatürk ile silah arkadaşlarına nasip oldu. Bu destanın adı da Laik, Demokratik Türkiye Cumhuriyetidir…
Sevgili Perpalılar,
Ulu Önder Atatürk’ün 29 Ekim 1923 tarihinde ilan ettiği Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değerdir.
Ulusumuz saltanatın yıkılmasından sonra, Cumhuriyetle birlikte ulusal bir devletin, onurlu özgürce düşünebilen ve eşit haklara sahip yurttaşları haline gelmiş, insan hakları evrensel bildirgesinde yazılı olan haklara kavuşarak, bütün insanlar, özgür doğar “ herkes ırk, renk, cinsiyet, dil ve din farkı ve ayrımı gözetilmeksizin eşittir.” ilkesini, benimseyerek, seçme ve seçilme hakkı ile birlikte devletin tek ve gerçek sahibi olmuştur. Yasama, Yürütme ve Yargı Bağımsız kuvvetler haline getirilmiş bu haklar, Anayasa ile güvence altına alınmıştır.
Bugün, Cumhuriyetin ne olduğunu öğrenmek ve görmek için Ortadoğu coğrafyasına bakmak, yeterli olur. Bitmeyen savaşlar, eksik olmayan ölüm ve gözyaşları. Bu nedenle, bizlere ve gelecek nesillere düşen en önemli görev; Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkesi ve milletiyle, bölünmez bütünlüğünü savunmak, Atatürk ilke ve inkılaplarını, koruyup kollamak, iç ve dış tehditlere karşı duyarlı olmaktır. Unutmayınız ki Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti bizi bir arada tutan çimentodur. Türkiye, 2 milyar nüfusa sahip İslam dünyasında laik ve demokratik Cumhuriyet ile yönetilen tek çağdaş ülkedir. Yine unutmayınız ki Türkiye Cumhuriyeti’nin 94 yıllık öyküsü bir başarı, bir uygarlaşma öyküsüdür. Cumhuriyetin başarıları ile haklı bir gurur duyuyoruz.
Asla unutmayalım…
Cumhuriyet Beynimizdir…
Cumhuriyet Yüreğimizdir…
Cumhuriyet Özgürlüğümüzdür…
Asla Vazgeçmemeliyiz…
Hiç kimse unutmasın ki, bu güzel Vatan’ı bir koltuk uğruna bütün değerlerinden vazgeçenler kurtarmadı, aksine Türkiye Cumhuriyet’ini uğrunda Canlarını ve Aşklarını feda edenlerle, önce vatan diyen kahramanlara borçluyuz. Bazı aymazlar, bedel ödemeden tepeden inme demokrasi dese de, bunları ciddiye almayın, nüfusunun %10 nunu şehit vermiş bir ülke başka ne bedel ödemeliydi.
Terörün olmadığı, askerlerimizin şehit düşmediği, canlı bombaların kendini patlatıp katliam yapmadığı, Cumhuriyet düşmanlarının darbe yapmadığı bir Türkiye umuduyla…
94 yıl önce büyük mücadelenin başarılmasında ve Laik Demokratik
Türkiye Cumhuriyetin Kurulmasında emeği geçen, başta Büyük
Önder Atatürk’e ve bu uğurda hayatlarını kaybeden, kahraman
şehitlerimizi ve gazilerimizi, bugün bir kez daha rahmet ve şükranla
anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Arkadaşlar bize emanet edilen Cumhuriyet, bütün bedelleri ödenmiş bir hayat pınar’ dır. Suskunluğumuz susuzluğumuza dönüşmeden; vakit, Cumhuriyet’i sonuna dek haykırma vaktidir.
Hepinizin Cumhuriyet Bayramını tekrar kutluyorum.
Saygılarımı sunarım.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!