İstanbul Bülteni Ocak 2020 İstanbul Kart Beltur’da
İstanbul Bülteni Ocak 2020
İstanbul Bülteni Ocak 2020
Değerli İstanbullular,
Güzel İstanbul’umuza metro hatları, yüzlerce kreş, kütüphane, spor mekanları, meslek kazandırma ofisleri başta olmak üzere yeni ve kalıcı eserler katmak için büyük bir enerjiyle çalışıyoruz. Altı ayda yaptıklarımızla, bu yolda ilk sonuçları almaya, İstanbul’u ayağa kaldırmaya başladık.
Bu sürede başardıklarımızın kısa bir özetini elinizdeki dergide bulacaksınız. Bundan sonra da İstanbul’a, doğru, akıllı ve kalıcı çözümler üretmek için aynı yolda ve daha hızla yürümeye devam edeceğiz. Biliyorsunuz, sizlerle her şeyi paylaşacağımı; kapalı kapılar ardında karar almayacağımı, bir avuç insan için değil, 16 milyon için çalışacağımı defalarca dile getirdim.
Bunları söyleyerek sizden yetki aldıysam ve İstanbul’a hizmet etme onuruna ulaştıysam elbette, sözüme uygun davranacağım. Bizlere dayatılan Kanal İstanbul Projesi’nin akla, mantığa, 16 milyonun refahına, ekonomisine; ülkemizin ve İstanbul’umuzun güvenliğine uyan tek bir tarafı yoktur.
Kanal İstanbul
O yüzden bu kadim şehre, tarihin en büyük hançerini vuracağı aşikâr olan Kanal İstanbul Projesi’nde gerçekleri anlatmaya başladım. O yüzden, “Sus otur yerine” denmesini dikkate almıyorum. O yüzden, herkesi konuşmaya, her İstanbulluyu Kanal Projesi’ne itiraz etmeye çağırıyorum.
Çünkü; eğer bu proje yapılacak olursa İstanbul’un su kaynakları yok edilecek… Deprem riski, tarihte olmadığı kadar tetiklenecek… İstanbul’un doğası, ‘yine rant, yine rant’ denerek, katledilecek… Hem 16 milyon İstanbullunun hem de 82 milyon vatandaşımızın sırtına yeni ve ağır vergiler yüklenecek. Balığına, kuşuna; çamına, bitkisine sahip çıkmadan bu kenti yaşatamayız. Çocuklarımız ve torunlarımız için yaşanabilir bir halde bırakamayız. Bu Proje, kentin tarihi birikimini yok edecek, ölülerini dahi mezarlarından başka yere taşımaya neden olacak, şehrimizde huzur bırakmayacak.
Değerli hemşerilerim, Böylesi projeler, yıllarca toplumun önünde ve tüm bileşenlerle tartışılması gerekirken, kararlar kapalı kapılar ardında alındı. Bizlerin, üniversitelerin, bilim insanlarının, ilgili kurum ve kuruluşların, STK’ların sesine kulak verilmedi. Eski bildiğimiz anlayışla ‘Ben dedim, ben karar verdim; oldubitti’ dendi.
Bu nedenle de diyorum ki, bu kentin kaderi bir avuç insanın değil, hepimizin elinde olmak zorunda. İsraf düzeninin değil, İstanbul’un kazanması için hiçbir çabayı esirgememeliyiz. Canımızı, malımızı, geleceğimizi korumak için bu projeye karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Hep birlikte konuşmalı ve bu cinayet projesinin yapılmasına karşı çıkmalıyız.
Dün söylediğim gibi bugün de söylüyorum… Söz konusu İstanbul olduğunda, biz asla susmayacağız. Gerçekleri, sadece gerçekleri bütün çıplaklığı ile 16 milyonla paylaşmayı sürdüreceğiz. Çabamız, bu kentin çocukları, bu kentin gençleri, bu kentin kadınları… Onlar için sessiz kalmayacağız. Bu kentin yeni yönetimi bundan böyle, susup oturmayacak; küçük bir çıkar grubu için değil 16 milyonun hakkı için çalışacak.
Hepinizin yeni yılını en içten duygularımla kutluyor, yeni yılda sağlık, mutluluk ve en büyük başarılarla buluşmanızı temenni ediyorum.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!